Geçmiş

-i a

"-i a" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Phrases
1	İfadeler	If I knew you were coming, I'd have baked a cake expr.	geleceğini bilseydim bir kek yapardım
2	İfadeler	If I knew you were coming, I'd have baked a cake expr.	geleceğini bilseydim börekler açardım sana
3	İfadeler	If I knew you were coming, I'd have baked a cake expr.	ne güzel sürpriz anlamında, beklenmedik birinin gelişiyle duyulan heyecanı anlatan bir söz
4	İfadeler	i might as well be hanged for a sheep as a lamb expr.	boğulacaksan büyük denizde boğul
5	İfadeler	I have a feeling that expr.	bana öyle geliyor ki
6	İfadeler	I have a feeling (that) expr.	bana öyle geliyor ki
7	İfadeler	I really need a day between saturday and sunday expr.	cumartesi ve pazar'ın arasında bir gün daha olmasına ihtiyacım var
8	İfadeler	I really need a day between saturday and sunday expr.	cumartesi ve pazar arasında bir güne daha ihtiyacım var gerçekten
9	İfadeler	i have a feeling in my guts that expr.	içimden bir ses diyor ki
10	İfadeler	a man in whom I can believe expr.	inanabileceğim bir adam
11	İfadeler	I have a hunch (that) expr.	içimden bir ses diyor ki
12	İfadeler	I have a hunch that expr.	öyle inanıyorum ki
13	İfadeler	I have a good mind to expr.	şeytan diyor ki
14	İfadeler	I have half a mind to expr.	şeytan diyor ki
15	İfadeler	if I live to be a hundred expr.	yüz yaşına gelsem de (anlamayacağım/yapmayacağım)
16	İfadeler	if I may venture a guess expr.	eğer bir tahminde bulunacak olursam
17	İfadeler	I might as well be hanged for a sheep as a lamb	battı balık yan gider
Colloquial
18	Konuşma Dili	I bet you a pound to a penny expr.	her türlü iddiasına girerim
19	Konuşma Dili	I bet you a pound to a penny expr.	iddia ediyorum
20	Konuşma Dili	I don't give a continental! expr.	hiç umurumda değil!
21	Konuşma Dili	I don't have a problem with that expr.	benim için hava hoş
22	Konuşma Dili	I don't have a problem with that expr.	benim için sıkıntı değil
23	Konuşma Dili	I smell a rat expr.	bu işte bir bit yeniği var
24	Konuşma Dili	I smell a rat expr.	burnuma kötü kokular geliyor
25	Konuşma Dili	my doctor told me I could stand to lose a few pounds expr.	doktorum bana birkaç kilo verirsem iyi olacağını söyledi
26	Konuşma Dili	I don’t give a rip expr.	hiç umurumda değil
27	Konuşma Dili	I don't have a problem with that expr.	hiç problem değil
28	Konuşma Dili	at least I have a job expr.	en azından bir işim var
29	Konuşma Dili	I don't have a problem with that expr.	sorun değil
30	Konuşma Dili	it’s been a while since you and i talked expr.	seninle konuşmayalı uzun zaman oldu
31	Konuşma Dili	I could use a drink expr.	bir içki iyi olurdu
32	Konuşma Dili	I could use a drink expr.	bir içkiye hayır demezdim
33	Konuşma Dili	do I have to draw (you) a picture? expr.	(sana) her şeyi tane tane anlatmak mı gerekiyor?
34	Konuşma Dili	do I have to draw (you) a picture? expr.	(sana) her şeyi açık açık söylemek mi gerekiyor?
35	Konuşma Dili	do I have to draw (you) a picture? expr.	resimli açıklama mı lazım (sana)?
36	Konuşma Dili	I couldn't keep a straight face expr.	güldüm, kendimi tutamadım
37	Konuşma Dili	(can I) buy you a drink? expr.	sana içki alabilir miyim?
38	Konuşma Dili	(could I) buy you a drink? expr.	size içki alabilir miyim?
39	Konuşma Dili	(can I) give you a lift? expr.	(arabayla) seni/sizi bırakayım mı?
40	Konuşma Dili	(can I) give you a lift? expr.	(arabayla) seni gideceğin yere kadar götüreyim mi?
41	Konuşma Dili	(can I) give you a lift? expr.	(arabayla) sizi gideceğiniz yere kadar götüreyim mi?
42	Konuşma Dili	(can I) give you a lift? expr.	(arabayla) seni gideceğin yere bırakabilir miyim?
43	Konuşma Dili	(can I) give you a lift? expr.	(arabayla) sizi gideceğiniz yere bırakabilir miyim?
44	Konuşma Dili	do I have to draw a picture? expr.	her şeyi tane tane anlatmak mı gerekiyor?
45	Konuşma Dili	do I have to draw a picture? expr.	her şeyi açık açık söylemek mi gerekiyor?
46	Konuşma Dili	do I have to draw a picture? expr.	resimli açıklama mı lazım?
47	Konuşma Dili	do I have to paint a picture? expr.	her şeyi tane tane anlatmak mı gerekiyor?
48	Konuşma Dili	do I have to paint a picture? expr.	her şeyi açık açık söylemek mi gerekiyor?
49	Konuşma Dili	do I have to paint a picture? expr.	resimli açıklama mı lazım?
50	Konuşma Dili	I tell a lie expr.	yanlış söyledim
51	Konuşma Dili	I tell a lie expr.	yalan söyledim
52	Konuşma Dili	I tell a lie expr.	hatalı söyledim
53	Konuşma Dili	I won't do something again in a hurry expr.	bir şeyi bir daha hayatta yapmam
54	Konuşma Dili	I won't do something again in a hurry expr.	bir şeyi bir daha ölsem yapmam
55	Konuşma Dili	I won't do something again in a hurry expr.	bir şeyi bir daha asla yapmam
56	Konuşma Dili	iana (I am not a/an) expr.	değilim
57	Konuşma Dili	ianad (I am not a doctor) expr.	ben doktor değilim
58	Konuşma Dili	ianal (I am not a lawyer) expr.	ben avukat değilim
59	Konuşma Dili	ianas (I am not a scientist) expr.	ben bilim insanı değilim
60	Konuşma Dili	I had a stroke reading the sentence expr.	cümleyi okurken felç geçirdim
61	Konuşma Dili	itap (i took a picture) kısalt.	fotoğrafını çektim
Idioms
62	Deyim	If I knew you were coming, I'd have baked a cake expr.	geleceğini bilseydim kek yapardım
63	Deyim	If I knew you were coming, I'd have baked a cake expr.	seni gördüğüme çok şaşırdım
64	Deyim	If I knew you were coming, I'd have baked a cake expr.	nerden çıktın sen
65	Deyim	If I knew you were coming, I'd have baked a cake expr.	a nerden çıktınız siz
66	Deyim	I might as well be hanged for a sheep as a lamb expr.	aldığım cezaya değsin bari
67	Deyim	i might as well be hung for a sheep as a lamb expr.	asılacaksan ingiliz ipiyle asıl
68	Deyim	i might as well be hung for a sheep as a lamb expr.	asılacaksan ingiliz sicimiyle asıl
69	Deyim	I don't want to sound like a busybody but expr.	burnunu herşeye sokan biri gibi konuşmak istemiyorum ama
70	Deyim	I don't want to sound like a busybody but expr.	burnumu sokmak gibi olmasın ama
71	Deyim	I am a bundle of nerves expr.	çok gerginim
72	Deyim	(I) never heard of such a thing! expr.	hiç böyle bir şey duymadım!
73	Deyim	I won't tell a soul expr.	kimseye söylemem!
74	Deyim	I won't tell a soul! expr.	kimseye anlatmam!
75	Deyim	I won't breathe a word of it expr.	kimseye söylemem!
76	Deyim	I won't breathe a word of it! expr.	kimseye anlatmam!
77	Deyim	I haven't seen you in a month of sundays expr.	seni uzun süredir görmüyorum
78	Deyim	I might as well be hanged for a sheep as for a lamb expr.	(zaten ceza alacaksın) çalacaksan büyük çal
79	Deyim	I might as well be hung for a sheep as a lamb expr.	(zaten ceza alacaksın) çalacaksan büyük çal
80	Deyim	I need to go see a man about a dog expr.	bir yere kadar gidiyorum/gideceğim
81	Deyim	I need to go see a man about a dog expr.	halletmem gereken bir şey/iş var
82	Deyim	I don't/couldn't give a monkey's [uk] expr.	umurumda değil/olmadı
83	Deyim	I don't/couldn't give a monkey's [uk] expr.	sikimde değil/olmadı
84	Deyim	I don't/couldn't give a monkey's [uk] expr.	kıçıma bile takmam/takmadım
85	Deyim	I don't/couldn't give a monkey's [uk] expr.	çok da sikimde/sikimdeydi
86	Deyim	I don't/couldn't give a monkey's [uk] expr.	iplemiyorum/iplemedim
87	Deyim	I have a bridge to sell you expr.	çok safsın
88	Deyim	I have a bridge to sell you expr.	çok enayisin
89	Deyim	I have a bridge to sell you expr.	köprü var, alırsan
90	Deyim	I have a bridge to sell you expr.	köprü satayım sana
91	Deyim	I have a bridge to sell you expr.	çok kolay kanıyorsun
92	Deyim	I have to go see a man about a dog expr.	bir yere kadar gidiyorum
93	Deyim	I have to go see a man about a dog expr.	işlerim var
94	Deyim	I have to go see a man about a dog expr.	biraz işim var, gitmem lazım
95	Deyim	I wouldn't touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] expr.	(birine/bir şeye) tırnağımın ucuyla bile dokunmam/dokunmazdım
96	Deyim	I wouldn't touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] expr.	(birine/bir şeye) asla bulaşmam/bulaşmazdım
97	Deyim	I wouldn't touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] expr.	(biriyle/bir şeyle) işim olmaz
98	Deyim	I wouldn't touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] expr.	(biri/bir şey) benden uzak olsun
99	Deyim	I wouldn't touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] expr.	(birine/bir şeye) bir metre bile yaklaşmam/yaklaşmazdım
100	Deyim	I wouldn't touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] expr.	hiç işim olmaz
101	Deyim	I wouldn't touch (something or someone) with a barge pole [uk/australia] expr.	(bir şeye/birine) tırnağımın ucuyla bile dokunmam/dokunmazdım
102	Deyim	I wouldn't touch (something or someone) with a barge pole [uk/australia] expr.	(bir şeye/birine) asla bulaşmam/bulaşmazdım
103	Deyim	I wouldn't touch (something or someone) with a barge pole [uk/australia] expr.	(bir şeyle/biriyle) işim olmaz
104	Deyim	I wouldn't touch (something or someone) with a barge pole [uk/australia] expr.	(bir şey/biri) benden uzak olsun
105	Deyim	I wouldn't touch (something or someone) with a barge pole [uk/australia] expr.	(bir şeye/birine) bir metre bile yaklaşmam/yaklaşmazdım
106	Deyim	I wouldn't touch (something or someone) with a barge pole [uk/australia] expr.	hiç işim olmaz
107	Deyim	I wouldn't touch it with a ten-foot pole [cliché] expr.	ona tırnağımın ucuyla bile dokunmam/dokunmazdım
108	Deyim	I wouldn't touch it with a ten-foot pole [cliché] expr.	ona asla bulaşmam/bulaşmazdım
109	Deyim	I wouldn't touch it with a ten-foot pole [cliché] expr.	onunla işim olmaz
110	Deyim	I wouldn't touch it with a ten-foot pole [cliché] expr.	benden uzak olsun
111	Deyim	I wouldn't touch it with a ten-foot pole [cliché] expr.	ona bir metre bile yaklaşmam/yaklaşmazdım
112	Deyim	I wouldn't touch it with a ten-foot pole [cliché] expr.	hiç işim olmaz
113	Deyim	I wouldn't wish (something) on a dog expr.	allah (bir şeyi) düşmanımın başına vermesin
114	Deyim	I wouldn't wish (something) on a dog expr.	allah (bir şeyi) düşmanıma göstermesin
115	Deyim	I wouldn't wish (something) on a dog expr.	(bir şey) düşmanımın bile başına gelmesin
116	Deyim	I wouldn't wish (something) on a dog expr.	(bir şey) düşmanımın başına gelmesin
117	Deyim	I wouldn't wish (something) on a dog expr.	allah kimseye göstermesin/yaşatmasın
118	Deyim	when I was a kid, I walked to school uphill both ways expr.	ben çocukken okula yürüyerek giderdim
119	Deyim	when I was a kid, I walked to school uphill both ways expr.	ben çocukken okula gitmek için bile neler çekerdim
120	Deyim	when I was a kid, I walked to school uphill both ways expr.	ben çocukken okula gidip gelmek için dağlar tepeler aşardım
Speaking
121	Konuşma	i am a university student i.	üniversite öğrencisiyim
122	Konuşma	I would like to see a gold ring expr.	altın bir yüzük görmek isterdim
123	Konuşma	I didn't know you had a sister expr.	ablan olduğunu bilmiyordum
124	Konuşma	I can't put a name to her/him expr.	adını/ismini hatırlayamadım
125	Konuşma	I have a good mind to expr.	aklıma koydum
126	Konuşma	I thought we had a deal expr.	anlaştık sanıyordum
127	Konuşma	I have a car expr.	arabam var
128	Konuşma	I don't have a car expr.	arabam yok
129	Konuşma	I am not a child anymore expr.	artık çocuk değilim
130	Konuşma	I am not a kid anymore expr.	artık çocuk değilim
131	Konuşma	I am a soldier expr.	askerim
132	Konuşma	I have a fever expr.	ateşim var
133	Konuşma	I know a little expr.	az biliyorum
134	Konuşma	I wonder where I can rent a car expr.	acaba nereden araba kiralayabilirim
135	Konuşma	I am in a hurry expr.	acelem var
136	Konuşma	I wish you a quick recovery expr.	acil şifalar dilerim
137	Konuşma	I wish you a quick recovery expr.	acil şifalar diliyorum
138	Konuşma	I don't have a brother expr.	ağabeyim yok
139	Konuşma	I gotta take a painkiller expr.	ağrı kesici almalıyım
140	Konuşma	I must take a painkiller expr.	ağrı kesici almalıyım
141	Konuşma	I have to take a painkiller expr.	ağrı kesici almalıyım
142	Konuşma	I gotta take a painkiller expr.	ağrı kesici içmeliyim
143	Konuşma	I must take a painkiller expr.	ağrı kesici içmeliyim
144	Konuşma	I have to take a painkiller expr.	ağrı kesici içmeliyim
145	Konuşma	i am a lawyer expr.	avukatım
146	Konuşma	I am in a good mood today expr.	bugün günümdeyim
147	Konuşma	I didn't say a thing like that expr.	böyle bir şey demedim
148	Konuşma	I borrowed some money from a friend of mine expr.	bir arkadaşımdan borç para aldım
149	Konuşma	can I buy you a drink? expr.	bir içki ısmarlayabilir miyim sana?
150	Konuşma	I thought I would give it a try expr.	bir şansımı deneyeyim dedim
151	Konuşma	do I need to paint you a picture? expr.	bunu sana tek tek açıklamalı mıyım?
152	Konuşma	I want to be a lawyer expr.	ben avukat olmak istiyorum
153	Konuşma	I know I have a lot to learn as a teacher expr.	bir öğretmen olarak öğrenmem gereken çok şey olduğunu biliyorum
154	Konuşma	I am a high school teacher expr.	ben lise öğretmeniyim
155	Konuşma	I like this girl a lot expr.	bu kızdan çok hoşlanıyorum
156	Konuşma	I won't be a minute expr.	bir dakika bile sürmez (geliyorum hemen)
157	Konuşma	I wouldn't touch him with a barge pole expr.	benden uzak olsun
158	Konuşma	I shall be in the far east for a few days expr.	ben birkaç günlüğüne uzak doğuda olacağım
159	Konuşma	I have a slight headache expr.	benim biraz başım ağrıyor
160	Konuşma	i kind of lived there for a while expr.	bir süre orada yaşadım sayılır
161	Konuşma	i am a human being expr.	ben bir insanım
162	Konuşma	I will be there in a little bit expr.	birazdan oradayım
163	Konuşma	I like riding a bicycle expr.	bisiklete binmeyi severim
164	Konuşma	I am not a bad person expr.	ben kötü bir insan değilim
165	Konuşma	I was a little shocked expr.	biraz afalladım
166	Konuşma	I have a mild headache expr.	benim biraz başım ağrıyor
167	Konuşma	I need a drink expr.	bir içkiye ihtiyacım var
168	Konuşma	I have a lot on my plate expr.	benim sorunum bana yeter
169	Konuşma	I thought I saw a cat expr.	bir kedi gördüm sanki
170	Konuşma	I will find a way to do it expr.	bunu yapmanın bir yolunu bulacağım
171	Konuşma	I didn't say a thing like that expr.	ben böyle bir şey söylemedim
172	Konuşma	I am a doctor expr.	ben doktorum
173	Konuşma	i heard a gunshot and all of us went down expr.	bir silah sesi duydum ve hepimiz aşağıya indik
174	Konuşma	I think you should see a psychiatrist expr.	bence psikiyatriste görünmelisin
175	Konuşma	I had an accident a few years back expr.	birkaç sene önce bir kaza geçirdim
176	Konuşma	I want a divorce expr.	boşanmak istiyorum
177	Konuşma	I cannot work a miracle expr.	bir mucize gerçekleştiremem
178	Konuşma	I have to take care of a few things expr.	bir iki şey halletmem gerekiyor
179	Konuşma	I rested for a while expr.	bir süre dinlendim
180	Konuşma	I can't work with a guy like that expr.	ben böyle bir herifle çalışamam
181	Konuşma	I am off for a week expr.	bir hafta yokum
182	Konuşma	can I take a message? expr.	bir notunuz varsa alabilir miyim?
183	Konuşma	can I have a sip of that? expr.	bir fırt çekebilir miyim?
184	Konuşma	I told you I didn't want a relationship expr.	bir ilişki istemediğimi sana söylemiştim
185	Konuşma	I need a bit of help expr.	biraz yardıma ihtiyacım var
186	Konuşma	I am off for a month expr.	bir ay yokum
187	Konuşma	I didn't know that you had a son expr.	bir oğlun olduğunu bilmiyordum
188	Konuşma	may I take a message? expr.	bir notunuz varsa alabilir miyim?
189	Konuşma	I thought you might want to take a look at this one expr.	bunu görmek isteyeceğini düşündüm
190	Konuşma	can I have a cigarette? expr.	bir sigara alabilir miyim?
191	Konuşma	I am a bit scared expr.	biraz korkuyorum
192	Konuşma	I am a little scared expr.	biraz korkuyorum
193	Konuşma	I have a question expr.	bir şey soracaktım
194	Konuşma	I have a plan for this weekend expr.	bu hafta bir planım var
195	Konuşma	I am a smart person expr.	ben zeki biriyim
196	Konuşma	I was a bit nervous expr.	biraz heyecanlıydım
197	Konuşma	I need a friend who will support me expr.	beni destekleyecek bir arkadaşa ihtiyacım var
198	Konuşma	I need a friend to support me expr.	beni destekleyecek bir arkadaşa ihtiyacım var
199	Konuşma	I have a table booked expr.	bir masa rezervasyonumuz vardı
200	Konuşma	I have a table booked expr.	bir masa ayırtmıştık
201	Konuşma	I still have a hope expr.	benim hala ümidim var
202	Konuşma	I still have a hope expr.	benim hala umudum var
203	Konuşma	i don't give a darn expr.	bana vız gelir
204	Konuşma	I am a university student expr.	ben üniversiteye gidiyorum
205	Konuşma	I have a pain in my leg expr.	bacağım ağrıyor
206	Konuşma	I thought you were staying at a friend's place expr.	bir arkadaşında kaldığını sanıyordum
207	Konuşma	I got a good feeling this time expr.	bu sefer içimde iyi bir his var
208	Konuşma	I want to be a surgeon expr.	ben cerrah olmak istiyorum
209	Konuşma	I don't want to be a part of this expr.	bunun bir parçası olmak istemiyorum
210	Konuşma	I don't intend to make a comparison expr.	benzetmek/ karşılaştırmak gibi olması
211	Konuşma	I was a little surprised expr.	biraz şaşırdım
212	Konuşma	I am a high school student expr.	ben lise öğrencisiyim
213	Konuşma	I found a place expr.	bir yer buldum
214	Konuşma	I don't have a boyfriend expr.	benim erkek arkadaşım yok
215	Konuşma	I am a pilot expr.	ben pilotum
216	Konuşma	I am a highschool teacher expr.	ben lise öğretmeniyim
217	Konuşma	I want to be a veterinarian expr.	ben veteriner olmak istiyorum
218	Konuşma	I want to become a veterinarian expr.	ben veteriner olmak istiyorum
219	Konuşma	I bought a car expr.	ben araba aldım
220	Konuşma	can I get a melon? expr.	bir kavun alabilir miyim?
221	Konuşma	can I buy a melon? expr.	bir kavun alabilir miyim?
222	Konuşma	I need a bike expr.	benim bir bisiklete ihtiyacım var
223	Konuşma	I need a bike expr.	bana bir bisiklet lazım
224	Konuşma	I work at a post office expr.	bir postanede çalışıyorum
225	Konuşma	I would like to buy a ticket expr.	bir bilet almak istiyorum
226	Konuşma	I bought a car expr.	ben bir araba satın aldım
227	Konuşma	I am a muslim expr.	ben müslümanım
228	Konuşma	I had an accident a few years ago expr.	birkaç sene önce bir kaza geçirdim
229	Konuşma	I think you're making a big mistake expr.	bence büyük bir hata yapıyorsun
230	Konuşma	I want to be a computer engineer expr.	ben bilgisayar mühendisi olmak istiyorum
231	Konuşma	I can't see a thing expr.	bir şey göremiyorum
232	Konuşma	I have a daughter expr.	bir kızım var
233	Konuşma	I got a couple of things to do expr.	birkaç işim var
234	Konuşma	I have a boyfriend expr.	benim erkek arkadaşım var
235	Konuşma	I went over the top a bit expr.	biraz aşırı tepki gösterdim
236	Konuşma	I think you have a fucking drug problem expr.	bence senin uyuşturucu sorunun var
237	Konuşma	I had a dream expr.	bir rüya gördüm
238	Konuşma	I have a better idea expr.	benim daha iyi bir fikrim var
239	Konuşma	I got into a fight expr.	bir kavgaya karıştım
240	Konuşma	I came over on a foreign-exchange program expr.	buraya öğrenci değişim programıyla geldim
241	Konuşma	I am a soldier expr.	ben askerim
242	Konuşma	you'll never guess who I ran across a few days ago expr.	bil bakalım birkaç gün önce kime rastladım
243	Konuşma	I am a cancerian expr.	ben yengeç burcuyum
244	Konuşma	I don't want to be a father expr.	baba olmak istemiyorum
245	Konuşma	I need a plan expr.	bir plana ihtiyacım var
246	Konuşma	he asked me if i was a student expr.	bana öğrenci olup olmadığımı sordu
247	Konuşma	I want to play a game expr.	bir oyun oynamak istiyorum
248	Konuşma	can I talk to you for a sec? expr.	bir saniye konuşabilir miyiz?
249	Konuşma	I got a lot of calls expr.	bir sürü telefon aldım
250	Konuşma	I had a terrible weekend expr.	berbat bir hafta sonu geçirdim
251	Konuşma	do I need to paint you a picture? expr.	bunu anlaman için daha ne yapmalıyım (resim mi çizeyim/tek tek heceleyeyim mi)?
252	Konuşma	I don't give a shit expr.	benim umurumda değil
253	Konuşma	I wouldn't touch him with a ten-foot pole expr.	benden uzak olsun
254	Konuşma	do I have to paint (you) a picture? expr.	bunu anlaman için daha ne yapmalıyım (resim mi çizeyim/tek tek heceleyeyim mi)?
255	Konuşma	I like this girl a lot expr.	bu kız çok hoşuma gidiyor
256	Konuşma	I made a mistake expr.	ben bir hata yaptım
257	Konuşma	could I make a point here? expr.	burada birşeye dikkat çekebilir miyim?
258	Konuşma	I did not say such a thing expr.	ben böyle bir şey söylemedim
259	Konuşma	I am a massive fan of expr.	büyük hayranıyım
260	Konuşma	do I have to paint you a picture? expr.	bunu sana tek tek açıklamalı mıyım?
261	Konuşma	i have a toy and its color is pink expr.	benim bir oyuncağım var ve rengi pembe
262	Konuşma	I am a housewife expr.	ben ev hanımıyım
263	Konuşma	I have a roof over my head expr.	başımı sokacak bir evim var
264	Konuşma	I need to see a man about a dog expr.	bir yere kadar gidip geliyorum (birini ekerken söylenir)
265	Konuşma	I don't mean to make a comparison expr.	benzetmek/ karşılaştırmak gibi olması
266	Konuşma	I thought I saw a cat expr.	bir kedi gördüm galiba
267	Konuşma	could I take a message? expr.	bir notunuz varsa alabilir miyim?
268	Konuşma	I shot a man expr.	bir adam vurdum
269	Konuşma	I did not say such a thing expr.	böyle bir şey demedim
270	Konuşma	I am a student expr.	ben öğrenciyim
271	Konuşma	I have a bit of a headache expr.	benim biraz başım ağrıyor
272	Konuşma	I wanna be a stylist when I grow up expr.	büyüyünce stilist olmak istiyorum
273	Konuşma	can I have a look? expr.	bakabilir miyim?
274	Konuşma	I borrowed some money from a friend of mine expr.	bir arkadaşımdan ödünç para aldım
275	Konuşma	I met a girl expr.	bir kızla tanıştım
276	Konuşma	how about you and i go for a walk? expr.	beraber bir yürüyüşe ne dersin?
277	Konuşma	I have a sister expr.	bir ablam var
278	Konuşma	I don't think that was such a good idea expr.	bence çok iyi bir fikir değildi
279	Konuşma	I am a soldier expr.	ben bir askerim
280	Konuşma	I want to be a teacher expr.	ben öğretmen olmak istiyorum
281	Konuşma	i have a runny nose expr.	burnum akıyor
282	Konuşma	can I speak to you a minute? expr.	bir dakika konuşabilir miyiz?
283	Konuşma	I have to wash a few things out expr.	bir şeyler yıkamam lazım
284	Konuşma	I didn't know you had a father expr.	baban olduğunu bilmiyordum
285	Konuşma	I think we can cut a deal expr.	bence anlaşabiliriz (fiyatta vb)
286	Konuşma	I made a choice expr.	bir seçim yaptım
287	Konuşma	I was up all night with a sick friend expr.	bütün gece hasta bir arkadaşla ilgilenmek zorunda kaldım (bahane olarak söylenir)
288	Konuşma	I don't know if that's a good idea expr.	bu iyi bir fikir mi bilmiyorum
289	Konuşma	I think you should give it a try expr.	bence bunu bir denemelisin
290	Konuşma	I think it's a good idea expr.	bence bu iyi bir fikir
291	Konuşma	I am a student expr.	ben bir öğrenciyim
292	Konuşma	I think it's a great idea expr.	bence harika bir fikir
293	Konuşma	I don't even have a cat expr.	bir kedim bile yok
294	Konuşma	I can find a way to stop it expr.	bunu sona erdirmenin bir yolunu bulabilirim
295	Konuşma	I have a lot on my plate expr.	benim derdim bana yeter
296	Konuşma	I have a headache expr.	başım ağrıyor
297	Konuşma	I lit a cigarette expr.	bir sigara yaktım
298	Konuşma	I don't think that's a good idea expr.	bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum
299	Konuşma	I have a glove expr.	benim bir eldivenim var
300	Konuşma	when I was a child expr.	ben çocukken
301	Konuşma	I want to be alone for a while expr.	bir süre yalnız kalmak istiyorum
302	Konuşma	I want to be a stylist when I grow up expr.	büyüyünce stilist olmak istiyorum
303	Konuşma	I don't think this was a good idea expr.	bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum
304	Konuşma	i need a little help expr.	biraz yardıma ihtiyacım var
305	Konuşma	I am not a bad person expr.	ben kötü biri değilim
306	Konuşma	I was a little shocked expr.	biraz şaşırdım
307	Konuşma	i am a liar expr.	ben bir yalancıyım
308	Konuşma	I made a mistake expr.	bir hata yaptım
309	Konuşma	can I talk to you for a minute? expr.	bir dakika konuşabilir miyiz?
310	Konuşma	I took a shower expr.	ben duş aldım
311	Konuşma	I have a little time expr.	biraz zamanım var
312	Konuşma	I have a brother expr.	benim erkek kardeşim var
313	Konuşma	I want a room expr.	bir oda istiyorum
314	Konuşma	can I just get a hug? expr.	bir kere sarılabilir miyim?
315	Konuşma	I got quite a little green thumb expr.	bitki yetiştirmekten çok iyi anlıyorum
316	Konuşma	I am a teacher expr.	ben öğretmenim
317	Konuşma	I have a sister expr.	bir kız kardeşim var
318	Konuşma	may I ask a question? expr.	bir soru sorabilir miyim?
319	Konuşma	I thought you were a teacher expr.	ben seni öğretmen sanıyordum
320	Konuşma	may I make a suggestion? expr.	bir öneride bulunabilir miyim?
321	Konuşma	I get that a lot expr.	bunu bana çok söyleyen oldu
322	Konuşma	I am a mother expr.	ben bir anneyim
323	Konuşma	I could not miss such a opportunity expr.	böyle bir fırsatı kaçıramazdım
324	Konuşma	I want you to make a decision expr.	bir karar vermeni istiyorum
325	Konuşma	you'll never guess who i ran across a few days ago expr.	birkaç gün önce kime rastladım tahmin bile edemezsin
326	Konuşma	I like riding a bicycle expr.	bisiklet sürmeyi severim
327	Konuşma	I had a terrible weekend expr.	berbat bir hafta sonu yaşadım
328	Konuşma	I have a life here expr.	benim burada bir hayatım var
329	Konuşma	I had a life expr.	bir hayatım vardı
330	Konuşma	I can't ride a bike expr.	ben bisiklet süremiyorum
331	Konuşma	I need a change expr.	bir değişikliğe ihtiyacım var
332	Konuşma	if I ever had a son expr.	bir gün oğlum olursa
333	Konuşma	I have a theory expr.	bir teorim var
334	Konuşma	I want to be a doctor expr.	ben doktor olmak istiyorum
335	Konuşma	i think you've been under a lot of pressure recently expr.	bence son zamanlarda çok baskı altında kaldın
336	Konuşma	I had a big hat expr.	büyük bir şapkam vardı
337	Konuşma	I rested for a while expr.	biraz dinlendim
338	Konuşma	I have a dog expr.	bir köpeğim var
339	Konuşma	when i was a little girl expr.	ben küçük bir kızken
340	Konuşma	I am a little busy expr.	biraz meşgulüm
341	Konuşma	I went over the top a bit expr.	biraz fazla ileri gittim
342	Konuşma	I didn't know you had a father expr.	babanın olduğunu bilmiyordum
343	Konuşma	I didn't know you had a baby expr.	bebeğin olduğunu bilmiyordum
344	Konuşma	I don't think that's a good idea expr.	bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum
345	Konuşma	I know what it feels like to lose a child expr.	çocuğunu kaybetmenin nasıl olduğunu bilirim
346	Konuşma	I need a doctor expr.	doktora ihtiyacım var
347	Konuşma	you’re a great help, I must say expr.	çok yardımcı oldun, sağol
348	Konuşma	I had a really bad cold expr.	çok kötü üşütmüşüm
349	Konuşma	I wish you a speedy recovery expr.	çok geçmiş olsun
350	Konuşma	I had a lovely time expr.	çok güzel vakit geçirdim
351	Konuşma	I had a blast expr.	çok keyif aldım
352	Konuşma	I learned a lot expr.	çok şey öğrendim
353	Konuşma	I haven't talked about my feelings for a long time expr.	duygularım hakkında uzun zamandır konuşmadım
354	Konuşma	I breathed a sigh of relief expr.	derin bir oh çektim
355	Konuşma	I didn't know you have a kid expr.	çocuğun olduğunu bilmiyordum
356	Konuşma	I don't have a lot of time expr.	çok zamanım yok
357	Konuşma	I have a toothache expr.	dişim ağrıyor
358	Konuşma	I knew I would end up as a doctor expr.	doktor olacağımı biliyordum
359	Konuşma	I had a tattoo done expr.	dövme yaptırdım
360	Konuşma	I had a lovely time expr.	çok güzel zaman geçirdim
361	Konuşma	I don't have a lot of time expr.	çok vaktim yok
362	Konuşma	the last thing I did last night was reading a book expr.	dün gece yaptığım son şey kitap okumaktı
363	Konuşma	I wonder a lot expr.	çok merak ettim
364	Konuşma	I have a doctor's appointment expr.	doktor randevum var
365	Konuşma	I don't want to kick a man when he's down expr.	düşene bir tekme de ben vurmak istemiyorum
366	Konuşma	I will be a doctor expr.	doktor olacağım
367	Konuşma	I used to cry very much when I was a child expr.	çocukken çok ağlardım
368	Konuşma	I had a lovely time expr.	çok iyi vakit geçirdim
369	Konuşma	I had a dream last night expr.	dün gece bir rüya gördüm
370	Konuşma	when I was a kid expr.	çocukken
371	Konuşma	I was very mischievous when I was a kid expr.	çocukken çok yaramazmışım
372	Konuşma	I went out with my friends for a drink on friday expr.	cuma günü arkadaşlarla içmeye gittim
373	Konuşma	I was very naughty when I was a kid expr.	çocukken çok yaramazmışım
374	Konuşma	I bought a new house yesterday expr.	dün yeni bir ev aldım
375	Konuşma	we can have a nice long talk when I come back expr.	döndüğümde uzun uzun konuşuruz
376	Konuşma	I am on a diet expr.	diyetteyim
377	Konuşma	I am on a diet expr.	diyet yapıyorum
378	Konuşma	I haven't had a chance to think expr.	düşünme şansım olmadı
379	Konuşma	I wouldn't wish that on a dog expr.	düşmanımın başına gelmesin
380	Konuşma	I know what it feels like to lose a child expr.	çocuğunu kaybetmenin nasıl bir şey olduğunu bilirim
381	Konuşma	I am a sailor expr.	denizciyim
382	Konuşma	since I was a child expr.	çocukluğumdan beri
383	Konuşma	I had a really bad cold expr.	çok kötü soğuk almışım
384	Konuşma	I got beaten up a lot when I was young expr.	gençken çok dayak yedim
385	Konuşma	every time I give it a go expr.	her deneyişimde
386	Konuşma	I don't give a rap expr.	hiç de umurumda değil
387	Konuşma	I have never climbed a mountain expr.	hayatımda hiç dağa tırmanmadım
388	Konuşma	i don't have a choice expr.	el mecbur
389	Konuşma	I take a shower every morning expr.	her sabah duş alırım
390	Konuşma	I don't have a brother expr.	erkek kardeşim yok
391	Konuşma	as soon as I get a chance expr.	fırsat bulur bulmaz
392	Konuşma	I will get a real job expr.	gerçek bir iş bulacağım
393	Konuşma	I am watching a film expr.	film izliyorum
394	Konuşma	I am going to start school in a week expr.	haftaya okula başlıyacağım
395	Konuşma	I still have a hope expr.	hala bir umudum var
396	Konuşma	when I said that I was retired that was a lie expr.	emekli olduğumu söylediğimde yalan söylüyordum
397	Konuşma	I want to have a brand-new everything expr.	her şeyim yepyeni olsun istiyorum
398	Konuşma	I have a driving licence expr.	ehliyetim var
399	Konuşma	I talked a lot expr.	fazla konuştum
400	Konuşma	I don't have a driving licence expr.	ehliyetim yok
401	Konuşma	can I take a photo? expr.	fotoğraf çekebilir miyim?
402	Konuşma	I don't have a boyfriend expr.	erkek arkadaşım yok
403	Konuşma	I didn't sleep a wink expr.	hiç uyumadım
404	Konuşma	I wish you a sunny day expr.	güneşiniz bol olsun
405	Konuşma	I wish you a sunny day expr.	güneşin bol olsun
406	Konuşma	I have a hernia expr.	fıtığım var
407	Konuşma	I have a hernia expr.	fıtık oldum
408	Konuşma	I had a brilliant weekend expr.	haftasonum iyi geçti
409	Konuşma	I would like to be a nurse expr.	hemşire olmak istiyorum
410	Konuşma	I tried to force a smile expr.	gülmeye çalıştım
411	Konuşma	I have a boyfriend expr.	erkek arkadaşım var
412	Konuşma	I had a nice weekend expr.	haftasonum iyi geçti
413	Konuşma	I had a nice time expr.	hoş vakit geçirdim
414	Konuşma	I am a graphic designer expr.	grafik tasarımcıyım
415	Konuşma	I made a mistake expr.	hata yaptım
416	Konuşma	I have a driving license expr.	ehliyetim var
417	Konuşma	I watched a film expr.	film izledim
418	Konuşma	I had a great weekend expr.	harika bir hafta sonu geçirdim
419	Konuşma	I want everyone to give a big round of applause (for her/him) expr.	herkesten büyük bir alkış istiyorum
420	Konuşma	I won't give up without a fight expr.	hemen teslim olmayacağım
421	Konuşma	I don't have a driving license expr.	ehliyetim yok
422	Konuşma	I had a good weekend expr.	haftasonum iyi geçti
423	Konuşma	(I) never heard of such a thing! expr.	hiç böyle bir şey duymamıştım!
424	Konuşma	I haven't a penny to my name expr.	hiç param yok
425	Konuşma	I grew a lot last summer expr.	geçen yaz çok boy attım
426	Konuşma	I bought a house expr.	ev aldım
427	Konuşma	when i find a chance expr.	fırsat buldukça
428	Konuşma	I take a shower every day expr.	her gün duş alırım
429	Konuşma	I still haven't received a response expr.	hala cevap alamadım
430	Konuşma	I am a massive fan of expr.	hastasıyım
431	Konuşma	I got my wires crossed a little expr.	hatlar karıştı biraz
432	Konuşma	I make a living at this expr.	hayatımı bu işten kazanıyorum
433	Konuşma	I want to be a soccer player expr.	futbolcu olmak istiyorum
434	Konuşma	I have a law degree expr.	hukuk diplomam var
435	Konuşma	I had a good time expr.	hoş vakit geçirdim
436	Konuşma	I want to be a nurse expr.	hemşire olmak istiyorum
437	Konuşma	I made a list of things I need expr.	ihtiyacım olan şeylerin bir listesini yaptım
438	Konuşma	I don’t want a relationship expr.	ilişki istemiyorum
439	Konuşma	I am looking for a job expr.	iş arıyorum
440	Konuşma	I had a good time expr.	iyi vakit geçirdim
441	Konuşma	I have a feeling expr.	içimde bir his var
442	Konuşma	I took a day off from work expr.	işten bir gün izin aldım
443	Konuşma	I have a feeling that expr.	içimde bir his var
444	Konuşma	I had a nice time expr.	iyi vakit geçirdim
445	Konuşma	I have a very high iq expr.	iq seviyem çok yüksek
446	Konuşma	I am searching for a job expr.	iş arıyorum
447	Konuşma	I am a civil engineer expr.	inşaat mühendisiyim
448	Konuşma	I don't think he's a nice person expr.	iyi bir insan olduğunu düşünmüyorum
449	Konuşma	I am not much of a relationship guy expr.	ilişki bana göre değil
450	Konuşma	I got a feeling expr.	içimden bir ses
451	Konuşma	I have a previous engagement expr.	işim var
452	Konuşma	I have a job expr.	işim var
453	Konuşma	whenever i get a chance expr.	imkan buldukça
454	Konuşma	I drove a car for the first time expr.	ilk kez araba sürdüm
455	Konuşma	I can’t see a future for us expr.	ikimiz için bir gelecek göremiyorum
456	Konuşma	I just like the fact that we both share a love for soccer expr.	ikimizin de futbol seviyor olmamız çok hoşuma gitti
457	Konuşma	I just like the fact that we both share a love for soccer expr.	ikimizin de futbolu seviyor olmamız çok hoşuma gitti
458	Konuşma	I am seeking a job expr.	iş arıyorum
459	Konuşma	I have had a cold for two weeks expr.	iki haftadır gribim
460	Konuşma	that's what I call a car expr.	işte ben buna araba derim
461	Konuşma	I have a very high iq expr.	iq seviyem çok yüksektir
462	Konuşma	I know a good lawyer expr.	iyi bir avukat biliyorum
463	Konuşma	I had a work accident expr.	iş kazası geçirdim
464	Konuşma	I drove a car for the first time expr.	ilk kez araba kullandım
465	Konuşma	I have a very bad feeling about it expr.	içimde kötü bir his var
466	Konuşma	I am looking for a job expr.	iş arıyorum
467	Konuşma	as soon as I get a chance expr.	imkan bulur bulmaz
468	Konuşma	I gave myself a break expr.	mola verdim kendime
469	Konuşma	I have a bad cough expr.	kötü öksürüyorum
470	Konuşma	it'll be a cold day in hell before i apologize expr.	kesinlikle özür dilemeyeceğim
471	Konuşma	I like him/her a lot expr.	ondan çok hoşlanıyorum
472	Konuşma	I wouldn't touch him with a ten-foot pole expr.	ona bir metre bile yaklaşmam
473	Konuşma	I know this is gonna sound a bit weird expr.	kulağa biraz garip gelecek
474	Konuşma	I got a low blood sugar expr.	kan şekerim düşüyor
475	Konuşma	I made a deal with him expr.	onunla bir anlaşma yaptım
476	Konuşma	I make more in a month now than I did in my best year as a teacher expr.	öğretmenlikte yılda kazandığım en yüksek kazancın daha fazlasını şimdi bir ayda kazanıyorum
477	Konuşma	can i ask a question, please? expr.	lütfen, bir soru sorabilir miyim?
478	Konuşma	how happy is he who can say i am a turk expr.	ne mutlu türküm diyene
479	Konuşma	I never laid a hand on her expr.	ona elimi bile kaldırmadım
480	Konuşma	I wouldn't touch him with a barge pole expr.	onunla işim olmaz
481	Konuşma	can I leave a message? expr.	not/mesaj bırakabilir miyim
482	Konuşma	I have a problem with my daughter expr.	kızımla sorunum var
483	Konuşma	I won't give up without a fight expr.	mücadele etmeden vazgeçmem/vazgeçmeyeceğim
484	Konuşma	I thought it was a done deal expr.	o iş tamam sanıyordum
485	Konuşma	I can make a cake expr.	kek yapabilirim
486	Konuşma	I have not a minute to spare expr.	kaybedecek hiç vaktim yok
487	Konuşma	I haven't heard from him for a while expr.	ondan bir süredir haber alamıyorum
488	Konuşma	when i was a little boy expr.	küçük bir çocukken
489	Konuşma	I sent a message expr.	mesaj gönderdim
490	Konuşma	I am a high school student expr.	lisede okuyorum
491	Konuşma	I am a high school student expr.	lisede öğrenciyim
492	Konuşma	I am a high school student expr.	lise öğrencisiyim
493	Konuşma	I am a high school student expr.	liseye gidiyorum
494	Konuşma	could I take a message? expr.	notunuzu alabilir miyim?
495	Konuşma	I could eat a horse! expr.	o kadar açım ki bir atı bile yiyebilirim
496	Konuşma	I have a very comfortable life with my wife expr.	karımla da çok rahat bir hayatım var
497	Konuşma	I can't put a name to her/him expr.	onu hatırlayamadım
498	Konuşma	I never laid a hand on her expr.	ona elimi bile sürmedim
499	Konuşma	I read a book expr.	kitap okudum
500	Konuşma	I have a lot of friends at school expr.	okulda bir sürü arkadaşım var

"-i a" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
History
1	Tarih	ingiltere parlamentosunun 1640’ta kral i. charles'a sunduğu, hükümetin yanlışlarını, suiistimalleri ve meclis’in savunduğu reformları listeleyen belge	grand remonstrance i.
Modern Slang
2	Modern Argo	homo universalis'i homo superius'a dönüştüren evrimsel bio-teknolojik prosedür	androidification i.